Bill Clinton'un Konuşma Sırları

Topluluk içinde konuşma bir işi kurmanın en güçlü yolu olabilir. İşinizin profilini arttırabilir, yeni liderler yaratır ve harika karlar elde ettirir. Ama toplum içinde konuşmak bazen insanı tedirgin ve ciddi şekilde stresli kılabilir. Özellikle bunu ilk defa yapacaklar için. Bir konuşma hazırlamak politik liderler için veya teknik yazarlar için oldukça zorludur.

Profesyonel konuşmacıları izleyerek pek çok şey öğrenebiliriz. 23 Şubat 2002 de Bill Clinton’ı izlemek için büyük çaba sarf ettim ve Perth’teydim. Motivasyon kaynağım ne miydi? 50 dakika sunumun anahtar noktalarını belirtmek için 300.000 dolar kazanan birinin gerçekten iyi olmas gerekir. Profesyonel bir konuşmacı olarak, Clinton’ı konuşma yaparken görmek istedim. Sadece onun ne söylediğini değil nasıl söylediğini de duymak istedim.

İşte onu dinlerken öğrendiklerimin ve onun nasıl sunduğunun analizini anlatıyorum kendi koşullarınızı yaratmak için en azından bunların bir kısmını göz önünde bulundurmalısınız.

1.Pazarlama stratejisi
Geçen yıllarda bir reklam fırtınası önceki Sovyet lideri Gorbaçov gibi liderleri görmek için seyircilerin dikkatini çekti. Büyük bütçeli o pazarlama yaklaşımları oldukça ticari odaklıydı. Clinton olayının en azından biraz daha insancıl bir açısı var: Fonlar Prenses Margaret Hastanesi Çocuk Fonu’na hasta çocuklar için gitti. Bu Clinton’ın topluluk kurma ve sıradan insanların endişeleriyle ilgili empati kurması gibi değerlerine daha çok uyuşuyordu. Pazarlama kampanyaları olayla ilgili farkındalık yaratmak için pozitif medyaya çok güvendiler.

2.Etkili bir Giriş
Clinton’ın salona girişi oldukça kendinden emin ve sahneye hakim şekildeydi. Herkese ayağa kalkılması söylendi ve sonra kendisi odaya yürüdü. Odada ki atmosfer inanılmaz elektrik doluydu ve insanın tüylerini diken diken ediyordu.

3.Kişisel Sunum
Kıyafeti ve sunumu kusursuzdu. Masadaki birçok kadın Clinton’ın televizyonda göründüğünden çok daha iyi göründüğünü söyledi.

4.Sunumun gücü
Başkan Clinton ile aynı odada olmak hakkında bir uğultu vardı. Onun beden dili, gülüşü, kendinden emin el hareketleri karizma kokuyordu. Onun o çekiciliği bana lisedeki fen deneylerimizi hatırlattı. Beyaz bir kağıdın üzerine metal tozlarını koyardık sonra da onlar güçlü bir mıknatısla çekilirlerdi, işte ordaki insanları da Clinton öyle çekiyordu.

5.Isınma
Isınma Başkan’ın ofisteki son zamanlarını gösteren kısa bir video idi. Clinton’ın arabasını yıkarken, odasında bilgisayar oyunu oynarken ki görütüleriydi. En güzel sahne ise bir basın toplantısında uyuyan bir gazeteciyi uyandırdığı sahneydi.

6.Giriş
İyi bir giriş empati kurmaya yardım etti ve Clinton’ın hayatının yalnızca yelken sporu yapmaktan ibaret olmadığını anlamış olduk. Babasının o çok gençken öldüğü ve annesinin bir hemşire yardımcısı olduğu ve 10.000 nüfuslu Hope gibi bir kasabada doğduğu gerçekleri onun bu başarılarının anlam kazanmasını sağlıyor sanırım.

7.Kader üzerine duygular inşa etmek
Güçlü kişisel etiketler her zaman oldukça etkilidir. Clinton’ın John F. Kennedy ile bir genç liderlik kampında tanışmasını anlatan hikaye büyük bir etki yarattı. Sadece girişte bahsedilmekle kalmadı, ayrıca Clinton’ın JFK’ nin elini sıktığı şu ünlü resimde oldukça iyi bir pazarlama materyali olarak kullanıldı.

8.Mesaji hükümleştirmek
Clinton’ın konuşmaları Perth te, Perth pazarlamasıyla ilgili hikayeler, onun Perth anılarıyla ve daha önceki Amerika başkanının maden mühendisliği kariyeri üzerine yorumlar eşliğinde hükümleştirildi ve Pazar kazandı.

9.Mizahı kullanabilme
Clinton’ın daha önceki başkanlara medyanın tuzak soruları karşısında nasıl yardım ettiği hakkında harika ifadeleri vardı.

10.Hatırda kalabilecek bir satır
Bu çok etkili bir yöntemdir. Terörizme karşı savaşta olası sonuçlar hakkında konuşurken Clinton “hayatta büyük pek çok şey basittir.” dedi.

11.Tekrar
Bu kanıtlanmış ve önemli sunum tekniğini Clinton çok iyi kullandı.

12.Seyirciyle Empati geliştirmek
Clinton 11 Eylül’de kendisinin nasıl Avusturalya’da, kızı Chealsea’nin ise New York’ta olduğunu anlattı. O gün kızından 3 saat haber alamadığı zamanı anlatırken odadaki neredeyse her anne-baba ile göz teması kurdu.

13.Harekete Çağrı
Olayın amacı çocukların hastanesi için para toplayabilmekti. Clinton’ın son sözleri “Sizden yardım etmenizi istiyorum” idi. Basit, etkili, direkt.

Umarım bu analizden zevk almışsınızdır. Açıkçası ben dünyanın en iy iletişimcilerinden birini izlerken çok şey öğrendim. Clinton hakkında kişisel görüşleriniz her ne olursa olsun, onun sıcaklığı, iletişim yeteneği ve sunum becerileri gerçekten göz alıcı, etkileyiciydi. Bir danışman olarak, başarılı lider profilinin liderin seyirci karşısında gerçekten iyi iletişim kurmasıyla alakalı olduğunu söylemeliyim. (Kaynak: Dönüşüm Konağı)

Yazar: Thomas Murrel
Çeviri: Şule Can